Bence şöyle ilerliyor bu sistem: bir olmazsa olmazlarımız, ingilizcede “deal breaker” denen kriterler var, bir de olursa süper olurlarımız var. Herhangi bir kişi olmazsa olmazlarımıza hitap ediyorsa, olursa süper olurları görmezden gelebiliyoruz. Misal, siz eğer “depresif olmasın, pozitif biri olsun” kriterinize uyan birini o zamana kadar “abi kadın dediğin sarışın mavi gözlü olacak” kriterinize uymasa da sevebiliyorsunuz.
Benzer bir durumu ben kendim için anlatabilirsem, eski erkek arkadaşım çok akıllı bir adamdı, çok güzel sohbet eder, çok gülerdik. Oturup kuantum fiziği de politika da konusulabiliyordu. Ama kitap okumazdı mesela. Beni tanıyan herhangi birine sorun “sence sopiro’nun en önemli kriteri nedir sevgilide?” diye, ilk diyecekleri şey “kitap okuması” olur mesela. Ama demek ki benim olmazsa olmazım aktif olarak kitap okunması değil de, bilgi birikimiymiş, güzel sohbetmiş.
Eğer tesadüfen olmazsa olmazlarımızı biz de partnerimize sağlıyorsak o zaman öyle bir “hak” durumundan bahsedilebilir herhalde. Sağlayamıyorsak da sorun değil, herkesin ilişkiye getirdiği ayrı neticede.
Bazen burada da gördüğüm, dışarıda insanlardan da duyduğum beklenti olmasını yüzeysel bulmak olayını anlayamıyorum ben. Yani tamam herkesi kucaklayalım, insanı sevelim, doğayı koruyalım da, sevgilim diye elini tutup aileme sokacağım, yatağıma alacağım adamı/kadını da insani bir gönül bağıyla kucaklamak zorunda değilim diye düşünüyorum. “O da insan” diye bana aradığımı (ne bileyim, güven olsun, sadakat olsun, hoş sohbet, fiziksel çekim, zekice espriler vs olsun) veremeyecek birini niye isteyeyim.
0